DURSUN KARATAŞ (DAYI)
DEVRİME ADANMIŞ YAŞAM
Kaç insan yaşamını kavgada varılacak en tepelere ulaştırabilir?Kaç insanın hayat arkadaşı, kavgada bir yıldız olup gökyüzünden izlerken hayatı, içinde eşini yitirmenin ateşini söndürüp asıl olan mücadele diyebilir? Kimi hayatlar mücadeleyle, kavgayla, zaferle taçlanıp,umudun adı olur. 1952 yılında Elazığ’da doğdu, 1970 yılında mücadeleyle tanıştığı yıldan itibaren, son nefesini verdiği 2008 yılına kadar kavga,umut,mücadele,direniş ve simge olmuş, yaşamını halkına ve halkının kurtuluşuna adamış bir devrim neferi, bir devrim pusulası olmuştur. İçtenliği ve halkına duyduğu sevgi,halkının ona duyduğu sevginin ve inancın göstergesi ola ki DAYI sı oldu ezilenlerin. Devrim yolu kararlılık ister, direnç ister, irade ister,devrim yolu çetindir, engebelidir,bu yolda ölüm var, bu yolda sevdiklerini bir bir yitirmek vardır. Ama bu yol zaferin yoludur, o mutlu günde halayların, horonların, zeybeklerin el ele, omuz omuza newroz ateşlerinde umudun türküsünün söylendiği zaferin yoludur. DAYI, bir çok insana kavgayı öğretti, metris zindanlarında direnişin destanını yazanların en başında yoldaşlarıyla tutuştu, faşist namluların karşısına. Mahir’in türküsünün devamıdır, alnındaki kurşun yarasının sönmeyen ateşidir DAYI. Sözlerle anlatmak zordur bir hayatı, hele bu hayat kavgasını sürdürdüğü, zafer günlerinde özgürce dolaşmak istediği yurduna hasret, mahpusluktan beter, sürgünlerde geçtiyse yıl yıl, özlem özlem. Komutan Ernesto’nun sözlerini kazıdı hafızsına ve silinmemek üzere…UNUTMAK İHANETTİR! Ve unutmadı, en önemlisi unutturmadı, hiçbir zaman bağlı bulunduğu inancın üstüne çıkmadı,kendini partisinin bir sıraneferi, üyesi,yurdunun güzel günleri için savaşan komutan yardımcısı olarak gördü, Biliyordu ki asıl komutan halkıydı. Yitirilen bir nefes, bir bedendir sadece. DAYI devrim tarihine işçi sınıfının nasırlı elleriyle ve dünyayı değiştiren gücüyle,devrim şehidi olarak kazınılmıştır. Bir kutupyıldızı olarak gökyüzünde yol gösterecek, Saboların, Niyazilerin yanında parlayacaktır. Bizleri izler devrim şehitleri, inanıyorum buna, 150 yıllık kavganın büyük önderleri MARK,ENGELS ve LENİN’ in gölgesinde serinleyecekler. Yoldaşlar gökyüzünde düğün var,yoldaşlar el ele, kol kola sarılmış halay çekiyor bizimkiler, yani dünyanın en namuslu insanları, şimdi gün matem günü değil,şimdi bizim kavgaya,zafere daha sıkı sarılıp bir ölüp bin doğacağımız gündür.
Yoldaşlar, içimiz sadece buruk, içimiz sadece sessiz, ama kavgamız gün geçtikçe büyüyor, zafer her gün bir adım daha yaklaşıyor. Bu nedenle, DAYI’da bizlere kavgayı bıraktı, matemi ve hüznü değil. Onun yurdumuz işçi sınıfına ve ezilenlerine bıraktığı, bu gün eylemlerin ve kavganın her yerinde haykırılan şiarını gür sesle zalime duyuralım.