Proleter Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Proleter Forum

Yaşasın Devrim &Yaşasın Sosyalizm..
 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Sıhhıye'yi dolduran 100 bini aşkın işçi ve emekçi faturayı ödemeyi reddetti!
Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm! Emptytarafından STEEL Paz Kas. 30, 2008 9:42 pm

» Grup Kızılırmak Tüm Albümler
Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm! Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:46 pm

» Ferhat Tunç
Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm! Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:44 pm

» Tecavüzcüler M.T, K.H, Y.K. ile mi sınırlı?
Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm! Emptytarafından STEEL Paz Kas. 30, 2008 5:43 pm

» Grup Munzur
Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm! Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:43 pm

» Onur Akın
Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm! Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:41 pm

» Metin Kemal Kahraman
Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm! Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:39 pm

» Kardeş Türküler
Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm! Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:36 pm

» Grup Vardiya Tüm Albümleri
Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm! Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:23 pm

» Grup Baran
Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm! Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:15 pm

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Forum
Ortaklar
bedava forum

 

 Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
STEEL
Admin
STEEL


Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 28/11/08
Yaş : 37

Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm! Empty
MesajKonu: Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm!   Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm! EmptyC.tesi Kas. 29, 2008 12:19 pm

Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm!


Kapitalist sistemin yaşadığı kriz Türkiye’yi de sarmışken, geçtiğimiz hafta iki haber gündeme taşındı. İlki son “Kurtuluş Savaşı gazisi” Mustafa Şekip Birgöl’ün hayata gözlerini yummuş olmasıydı. Bu vefat vesilesiyle “Çılgın Türkler” kitabına atfen günlerce methiyeler dizildi. Nihayetinde sermaye düzeni için Mustafa Şekip Birgöl bir “bağımsızlık” sembolüydü. Bu yüzden defin töreni de görkemli olmalıydı.
Ekonomisini IMF’ye, güvenliğini NATO’ya bırakmış olan, iç ve dış politikası Beyaz Saray’ın odalarında belirlenen bir ülkede, “bağımsızlık” sosuyla kaldırılan bu cenaze çok şey anlatıyor, tersinden çok şey saklıyor. Muhtemelen cenazeye katılım gösteren sermaye sözcülerinin hepsi gazinin ardından “toprağı bol olsun” duasında bulunmuşlardır. Bağımsızlığı emperyalizmin eyaletlerinden biri olarak algılayan, egemenliği de bu eyaletin valilik makamı olarak gören uşaklar için edilen duanın bir anlamı yine de vardır elbette. Sergilenenin bir vefa borcu olduğunu düşünmekse, kâr üzerine kurulan bir düzen ve sözcüleri için aşırı bir iyimserlik olur. Bir madalyayla avutulmuş olan insanlardan sonuncusunun hayata gözlerini kapadığında, böylesine gürültülü uğurlanmasına da buradan bakmak gerekiyor. Uşaklığı içlerine sindirenlerin gururu da, onuru da efendilerinin layık gördükleriyle sınırlıdır. Bu yüzden gönül rahatlığıyla ellerini duaya kaldırıp sarf edilen “toprağı bol olsun” sözcüğü, manevi anlamda da olsa bağımsızlık sözcüğünün üstünün tümüyle toprakla kapatılmak istenmesinden başka da bir şey olmamalı!
Bu “Çılgın Türkler ve bağımsızlık” efsanesinin yeniden estirildiği günlerde ikinci bir olay daha yaşandı. İçerde IMF’ye karşı kükreyen Erdoğan’ın, postunu Türkiye’de bırakıp Washington’da efendilerinin huzurunda nasıl kuzuya döndüğüne tanık olduk. Bilindiği gibi sermaye cephesi krizden en az zararla kurtulmak için, krizin derinleşmesinin sebeplerinden biri olan IMF ile en kısa zamanda bir anlaşma yapılması gerektiğini savunuyordu. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın ağzından bu talep şöyle dile getirilmişti: “IMF ile yeni bir stand-by anlaşması imzalamalıyız. IMF ile ivedilikle girilecek yeni ve güçlü bir işbirliği, elde edilen makro istikrarın kuvvetlendirilmesi ve sürdürülebilmesi açısından önemli bir destek oluşturacaktır. Bu konuda gereksiz biçimde gecikilmiştir.”
Burjuva sınıf için risk, sömürüden elde edilenlerde bir azalma demekti ve bunun paniğe neden olması doğaldı. Erdoğan şahsında bir sermaye sözcüsü için ise ikinci bir risk daha vardı, yaklaşan yerel seçimler. Bu yüzden esip gürlemeli, koltuğunu güvence altına almalıydı.
IMF heyetinin Türkiye ziyareti sırasında ısrarla “IMF isteklerimizi kabul etmezse anlaşma yapmayız” diyen Erdoğan’ın, ABD ziyareti sırasında stand-by anlaşmasında anlaşmaya varıldığının kesinleştiğini öğrendik. Daha önce “ümüğümüzü sıktırmayız” diyen Erdoğan, Washington’da emperyalistlerin G-20 Zirvesi sonrası yaptığı açıklamayla, küresel krize karşı İMF ile anlaşarak işçi ve emekçilerin ümüğünü efendileriyle birlikte sıkmaya hazır olduklarını ilan etmiş oldu.
Bu anlaşmanın çerçevesine ilişkin olarak burjuva medyada, “yatırımları kesmeden kamu harcamalarını kısarak büyümeye devam edileceği” yönlü yazılar yer alıyor. “Yatırımları kesmeden harcamaların kısılması” İMF ile yapılan anlaşmanın özünü oluşturuyor, işçi ve emekçiler için tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor. IMF ile varılan bu anlaşmanın en az 10 milyar dolarlık bir krediyi kapsaması hedefleniyor. Bu ülkede IMF gibi bir emperyalist kuruluşa borçlu kalmanın bedelini işçi ve emekçiler defalarca yaşadı ve yaşamaya devam ediyor.
IMF programlarıyla yol almaya çalışan sömürücü asalakların başımıza nasıl bir bela sardığını şu araştırma da açıkça gösteriyor. The New York Times’ın haberine göre, IMF’den borç alan Doğu Avrupa ve eski Sovyet ülkelerinde tüberküloz (verem) hastalığında hızlı bir artışa rastlanırken, IMF yardımı almayan ülkelerde tüberküloz hastalığının rastlanma sıklığındaki eğilim de bunun tersi...
IMF fonlarına karşı çıkan uzmanlar, bunu devletlerin borçlarını ödemeye çalışırken sağlık harcamalarından kısmasına bağlıyorlar. 21 ülkenin sağlık kayıtları üzerinde çalışan araştırmacılar, herhangi bir IMF yardımı almanın her yıl rastlanan yeni vaka sayısında yüzde 13.9, bu hastalıkla yaşayan insanların sayısında 13.3 ve tüberküloz kaynaklı ölümlerde 16.6’lık bir artış ile bağlantılı olduğunu buldular.
PLoS Medicine dergisinde online olarak yayımlanan bu çalışma, istatistiksel olarak tüberküloz, enflasyon oranları, şehirleşme ve işsizlik oranları gibi birçok faktör açısından kontrol edildi. Başlıca otoritelerden Cambridge Üniversitesi araştırmacısı David Stuckler, IMF’nin eleştirilerine karşı bu araştırmayı savundu. Araştırma tüberküloz ölümlerinin, her yüzde birlik borç artışını takiben yüzde 0,9 artış gösterdiğini gösteriyor. Ve bir ülke IMF programını terk ettiğinde, ölüm oranları yüzde 31 oranında düşüyor. Stuckler, “bir paralellik bulduğunuzda bu dikkatinizi çeker. Ama aynı yöne işaret eden 20’den fazla koreleasyon bulduysanız, nedensellik ilişkisi kurmak için kuvvetli delile sahipsinizdir” derken, nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu da gayet iyi açıklıyor.
“Yatırımları kesmeden kamu harcamalarının kısılması” ve “IMF anlaşmasının en az 10 milyar dolarlık bir krediyi kapsaması”... İşte küresel krizi atlatmanın yegâne yolu! Sermayeyi refaha çıkartıp emekçileri daha da yoksullaştırmak... Bizi açlıktan öldüremezlerse verem edip öyle öldürecekler.
O halde gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm!

kızılbayrak net
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sosyalizm ve Din
» Sosyalizm nedir ?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Proleter Forum :: Ulusal Sorun-
Buraya geçin: