Proleter Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Proleter Forum

Yaşasın Devrim &Yaşasın Sosyalizm..
 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Sıhhıye'yi dolduran 100 bini aşkın işçi ve emekçi faturayı ödemeyi reddetti!
Sosyalizm nedir ? Emptytarafından STEEL Paz Kas. 30, 2008 9:42 pm

» Grup Kızılırmak Tüm Albümler
Sosyalizm nedir ? Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:46 pm

» Ferhat Tunç
Sosyalizm nedir ? Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:44 pm

» Tecavüzcüler M.T, K.H, Y.K. ile mi sınırlı?
Sosyalizm nedir ? Emptytarafından STEEL Paz Kas. 30, 2008 5:43 pm

» Grup Munzur
Sosyalizm nedir ? Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:43 pm

» Onur Akın
Sosyalizm nedir ? Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:41 pm

» Metin Kemal Kahraman
Sosyalizm nedir ? Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:39 pm

» Kardeş Türküler
Sosyalizm nedir ? Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:36 pm

» Grup Vardiya Tüm Albümleri
Sosyalizm nedir ? Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:23 pm

» Grup Baran
Sosyalizm nedir ? Emptytarafından KAMO Paz Kas. 30, 2008 5:15 pm

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Forum
Ortaklar
bedava forum

 

 Sosyalizm nedir ?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
KAMO
Admin
KAMO


Mesaj Sayısı : 25
Kayıt tarihi : 28/11/08

Sosyalizm nedir ? Empty
MesajKonu: Sosyalizm nedir ?   Sosyalizm nedir ? EmptyPaz Kas. 30, 2008 11:32 am

Sosyalizmin artık öldüğü ve bittiği yalanın pompalandığı ve bilumum döneklerin burjuva kalemşörleriyle omuz omuza devrim ve sosyalizme saldırıp,onu gözden düşürme çalışmlarının artarak derinleştiği koşullarda,tüm karala malar karşın,insanlığın gerçek kutuluşunun sosyalizmde olduğu gerçeğini hiç bir kara propogandanın engelle olmadığına tanık oluyoruz.Dünyanın dört bir yanında sosyalizm sesleri yeniden yükseliyor ve insanlık yönünü yeninde sosyalizme dönmeye çalışıyor.İşte tamda bu koşullarda sosyalizm nedir? sorusunun bir kez daha yanıtlanmaıs gerekiyor.

Elbette sosyalizme inananlar, üretim araçları üzerindeki özel mülkiyetin kamu mülkiyetine geçmesi ile tüm sorunların çözümleneceğini iddia etmiyorlar. Sosyalizm, ne şeytanları meleğe dönüştürecek, ne de cenneti yeryüzüne indirecektir. İddia edilen şey, sosyalizmin kapitalizmin büyük kötülüklerine çare bulacağı, sömürüyü, sefaleti, güvensizliği,adaletsizliği,işsizliği,savaşı ortadan kaldıracağı,eğitim ve sağlığı parasızlaştırcağı ve insanlar için daha büyük bir refah ve mutluluğun kapılarını açacağıdır.
Sosyalizm, kapitalizmin yırtıklarınını yamanarak düzeltilmesi de değildir.Sosyalizm, burjuva kapitalist sistemin komünist partisinin burjuva kapitalist sistemin devrimle alaşağı edilerek, toplumun büsbütün sosyalist bir çizgide yeniden kurulması demektir.
Bireysel kar için bireysel çaba yerine, ortaklaşa yarar için ortaklaşa çaba olacaktır.
Kumaş, para kazanmak için değil, insanlara giysi sağlamak için yapılacaktır, bütün öteki mallar da öyle.
Kullanım için yapılacak planlı üretimin, herkese, her zaman iş sağlayacağı bilinmesi ile, insanların içindeki ekonomik depresyon, işsizlik, yoksulluk ve güvensizlik yarınından emin olamama vb.duygusu kaybolacak, bunun yerini beşikten mezara kadar ekonomik güvenlik duygusu alacaktır.
Kar peşinde koşanların, fazla mallarını satabilecek ve fazla sermayelerini yatırabilecek dış pazar avcılığından doğan emperyalist savaşlar son bulacaktır, çünkü artık ne fazla mal ne de fazla sermaye olacak, ne de gözünü kar hırsı bürümüş sermayeciler.Uluslar ve halklar arasındaki her türlü ayrımcılık ve üstünlük eğilimleri darbelenerek enternasyonalizmin eşitlik ,özgürlük ve kardeşlik belgisi egemen olacaktır .
Üretim araçları özel ellerde olmadığı için toplum, artık işverenler ve işçiler diye sınıflara bölünmeyecektir. Böylece insnanın insanı sömürüsü son bulacak, onun emeğinden kar sağlamayacaktır.
Kısacası, ülke bir avuç insanın malı olmaktan çıkacak ve emekçilerin malı olacaktır ve halk tarafından yönetilecektir.
Şimdiye kadar Sosyalizmin ancak bir yanını, ülkenin halkın malı oluşunu yani üretim araçlarının kamunun mülkiyetinde bulunmasını ele aldık. Şimdi tanımın ikinci kısmına gelelim; ülkenin yada üretim araçlarının "halk yararına halk tarafından yönetilmesi" kısmına. bu nasıl başarılacaktır. Bu sorunun karşılığı, merkezi planlama iledir. Üretim araçlarının kamu mülkiyetinde olması, sosyalizmin nasıl bir temel özelliği ise merkezi planlama da öyledir.
Bütün ülke için merkezi planlamanın güç bir iş olduğu besbellidir. Bu, o denli güç bir iştir ki, kapitalist ülkelerdeki pek çok kimse [özellikle üretim araçlarını ellerinde bulunduranlar ve kapitalizmi mümkün olan düzenlerin en iyisi sayanlar] bu merkezi planlamanın yürümeyeceğinden çok emindirler. Onlara göre, "bir avuç insan, bütün halkın faaliyetlerini başarılı bir biçimde planlamak, yönetmek ve hızlandırmak için gerekli bilgiye, görüş gücüne ve kavrayışa sahip olamaz.."
Pekala, merkezi planlama mümkün değil midir gerçekten? 1928 yılında öyle bir şey oldu ki, planlama sorunu bir tahmin işi olmaktan çıktı ve ayağı yerde bir konu halini aldı. 1928 yılında SSCB ilk 5 yıllık planını yaptı ve ardından ikincisi ve üçüncüsü geldi, hem de başarıyla tamamlandı. Daha sonraki yıllarda II. Dünya Savaşı ve sonrasında da savaşta yıkılan ekonomi planlı uygulamalar ve emekçilerin SBKP-B önderliğinde seferberlik sonucu hızla toparlandı.Neki Stalin yoldaşın erken ölümü ve partinin en yiğit militanlarının kaybedilmesi ve bunların yerlerinin doldurulmasına zamana bulunamaması nedeniyle 1953’den sonrası SBKP-B’yi Kruşçev revizyonistleri ele geçirerek M-L de saparak proletaryanın sosyalist diktatörlüğünü adım adım rayında çıkartarak burjuva revizyonist diktatörlüğüne dönüştürdü. Ve bu revizyornsi burjuva iktaifdarı 1990’larda Batı emperyalizmine tümüyle telim olarak yıkıldı. SSCB'nin yıkılmasında Kruşçev-Brejnev revizyonizminin parti önderliğini ele geçirmesi ve iktidarı gaspetmesi ile bu modern revizyornist yolu derinleştirenler başat rol oynadılar.
Sovyetlerin sosyalizmin planlanmaıs işini yaptığını söyledik, kalabalık bir ülkede 1928’lerin teknolojisiyle bu işi gerçekleştirdiler. Peki bunu nasıl yaptılar? Öncelikle planın bir amacı olmalıdır. Kapitalist toplumda tüm teşebbüslerin amacı, sahiplerine yada ortaklarına maddi kar ve kazanç sağlamaktır. Sosyalizmde ise amaç tamamen farklıdır. Kar sağlayacak ne mal sahibi, ne de ortak vardır. Maddi kar ve kazanç düşüncesi diye bir şey yoktur. Hedef alınan tek amaç, uzun vadede, bütün toplumun azami refahı ve güvenliğidir. Tabi aslında amaçtan daha önemli olan şey amaca ulaşmanın yöntemidir. Bilmek istediğimiz şey, istenilen hedefe ulaşmak için ne gibi bir politikanın benimsenmesidir. Bu iş SSCB'de Devlet Planlama Teşkilatının (Gosplan) işidir. kimin, neyin, nerede ve nasıl olduğu, yani her şey bu kurul tarafından saptanır. Ülkenin doğal kaynakları nedir? Ne kadar çalışabilir işçi vardır? Ne türde kaç fabrika, maden ocağı, iş yeri, çiftlik vardır ve bunlar nerelerdedir? Geçen yılki üretimleri nedir? Ek malzeme, hammadde ve işçi verilirse üretimleri ne olur? Daha fazla demiryoluna ve limana ihtiyaç var mıdır? Bunlar nerelerde yapılmalıdır? eldeki olanaklar nelerdir? Nelere gereksinme vardır? SSCB'nin geniş toprakları üzerindeki her kurumdan ve her kuruluştan, her fabrikadan, çiftlikten, okuldan, tiyatro ve sanat merkezlerinden v.s'den şu sorulara yanıtlar istenir. Geçen yıl ne yaptınız, bu yıl ne yapıyorsunuz, önümüzdeki yılki tahmininiz nedir? Ne gibi yardıma ihtiyacınız var, ve başka yüzlerce soru. Bütün bu bilgiler, Gosplan'ın bürolarına akar ve orada uzmanlarca toplanır, düzene sokulur, yoğrulur. O zamanki haliyle, dünyanın en iyi donatılmış ve en geniş daimi istatiksi araştırma merkezidir. Şimdi internet denen bir olay da var, Network ağları var, verilerin akması ve planlama işi çok daha kolaylaşacak, üstelik kaliteli bilgisayarlarla ülkenin/dünyanın dört bir yanından gelen veriler çok hızlı şekilde işlenebilir.
Planlama süreci kısaca şöyledir;Gosplan'a bilgi akar .Taslak plan yapılır .Bu plan hükümete sunulur
Beğenilirse onaylanır, beğenilmezse öneriler yapılır ve Gosplan'a geri gönderilerek değiştirmeler yapılır.
Daha sonra bu plan halka sunulur. [işte size gerçek demokrasi, plan halk tarafından da onaylanmalı, onaylanmazsa düzeltiliyor, giriş bölümünde dediğim gibi, herkes Internete sahip olursa, bu planın halk tarafından onaylanması çok daha kolaylaşır.]
Halk da önerilerini sunar ve plana son hali verilir.Son olarak tekrar hükümete gider, beğenilirse SSCB yüksek Sovyet'ine gider ve uygulanmaya konur. Görüldüğü gibi, erişelecek hedefin planı, tepeden inme değildir. planda işçiler ve köylüler de dahil tüm halkın da sesi yer alır.
Bu arada şunu belirteyim ki, 1929 yılındaki ekonomik bunalımına çoğu zaman bir dünya ekonomik bunalımı denir. Üretim felce uğraması ve onunla birlikte gelen işsizlik ve halk kitlelerinin sefaleri, tek bir ülke dışında dünyanın her tarafına bulaşıcı bir hastalık gibi yayıldı. SSCB'nin sınırlarına dayandığı halde burda durmak zorunda kaldı. Ruslar, Sosyalist planlı ekonominin ördüğü setlerin arkasından güvenlik içindeydiler. Çünkü her şeyi planlamışlardı ve üretim halkın refahı ve gereksinimi için plnalı yapılıyordu.
Sosyalizmin hayatımızdaki etkisi ne olacaktır?
Sosyalizm, her şeyi, en yetkin, en olgun hale getirmeyecektir. Hemen bir cennet yaratmayacaktır. İnsanlığın yüz yüze olduğu bütün sorunları birden çözümlemeyecektir.
Sosyalistler, sosyalizmin, sadece, insanlığın belirli gelişme aşamasındaki belirli sorunları çözümleyeceğini bilirler. Bundan daha fazlasını iddia etmezler. Ama bu kadarının bile hayat düzenimizi geniş ölçüde düzelteceğine inanırlar. Ortaklaşa sahip olunan üretici güçlerin bilinçli ve planlı bir şekilde geliştirilmesiyle sosyalist toplum, kapitalist düzende ulaşılabileceğinden çok daha yüksek düzeyde bir üretime ulaşacaktır. Sosyalizm, kapitalist yetersizliği ve israfı ortadan kaldıracaktır, özellikle gereksiz depresyonlarda görülen para israfını, işsiz adam israfını ve boş duran makine israfını. Uluslararası barışın kurulması yoluyla, kapitalist savaşlardaki büyük insan kaybını da ortadan kaldırır. Teknik gelişmeyi hızlandırır ve kar sağlamayı ilk ve en önemli amaç sayan kapitalizmin önüne çıkardığı engellerden arınan sosyalist bilim, büyük atılımlar yapar. Üretimdeki artış, mal miktarını çoğalttıkça, herkesin hayat düzeyinde bir yükselme olur.
Kapitalizmin propagandacıları, bizi, Sosyalizmin, özgürlüklerin sonu demek olduğuna inandırmaya çalışırlar. Oysa gerçek tam tersidir. Sosyalizm, özgürlüğün başlangıcıdır. Sosyalizm, insanlığa en büyük acıları veren kötülüklerden kurtulmak demektir; ücret köleliğinden, sefaletten, toplumsal eşitsizlikten, güvensizlikten, ırk ve cins ayrımından, savaştan kurtuluş demektir.
Sosyalizm, gerçekleşmeyecek bir düş değildir, toplumsal gelişme sürecinde ileri bir adımdır ve gerçekleşme zamanı yaklaşmıştır.Tabiki sosyalizmin kendiliğinden değil işçi sınıfının komünist partisinin öncülüğnde örgütlenip ayağa kalkması ve sosyalist iktidarını kurmasısyla mümkün olacaktır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://proleterya.yetkinforum.com
 
Sosyalizm nedir ?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sosyalizm ve Din
» Meta nedir ?
» Bonapartizm nedir ?
» Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Proleter Forum :: Teorik Bilgiler-
Buraya geçin: